hastanede yaşanan garip olaylar

Hastaneler çok değişik yerler, yaşanan olayların hepsi ayrı bir senaryo... Mesela bugün nöbetteyken ciddi anlamda kanım dondu. Hasta 23 yaşında acil getirdiler testereyle ellerini bileklerinden kesmiş o kadar kan kaybetmişti ki. Haberi Nedenini sorduklarında "cinler öyle istediği için yaptım" dedi beynimden vurulmuşa döndüm. Elleri uzun zaman sonra bulundu hemen ameliyata alındı. İdrak edemedim ilk önce psikolojisi o kadar bozulmuş ki ne dediğini bilmiyordu. Şuan durumunu bilmiyorum ama İnşallah vücudu kabul eder ameliyatı. Sonuç olarak ruhen sapasağlam olmasakta bu denli delirmediğimiz için şükredelim.

teyzenin sıçmasından daha garip birşey görmedim

çocuk servisinde stajdayım çocuğa ateş ölçerin zararsız olduğunu göstermek için eline verdim aleti ve aleti kafama fırlattı. not :2,5 yaşında bir kız. edit:siz sormadan söyleyeyim alet kırıldı.

ateşi 39,5 olan yaşlı hasta amcamın ateşini düşürmek amacıyla soğuk uygulama yapıyordum. amcanın kollarına bacaklarına ıslak pamukları koydum yani neyse amcanın ateşi düştü kendine gelince pamukları bana fırlatmaya başladı kendimi zor attım dışarı sjsjsj

dedem yoğun bakımdayken kapıda bekliyodum. doktor bi hastanın yakınının çagırılmasını istedi. herkes birbirinin yüzüne bakmaya başladı. hasta çoçukmuş. annesi babası akrabaları hemen nefes nefese geldiler. çok geçmeden doktor haberi verdi. küçük kız çocuğu hayatıni kaybetmiş. anne olduğu yere yığıldı. kızın ismini bağırarak beni bırakma dedi. baba başını iki elinin arasına alıp duvarın kenarına çöktü. hayatımda yaşadığım en kötü anlardan biriydi. hiç tanımadığım insanlara ağladim bende. mekanı cennet olsun

narkoz verilirken ağlamıştım ve ameliyattan çıktığımda hala ağlıyordum dksndkendjs

hastaydım.6 tane iğnem vardı.sabah akşam vurunuyordum.4 kere ard arda aynı hemşire denk geldi.':siz hiç mola vermiyor musunuz,iki gündür burdasiniz?''dedim.hemsire basladi"kimse gelmiyoğğggğ"diye aglamaya.daha ignegi yapmamıştı dedim "kakacak iğneyi,sıçtın" neyse ki acıtmadı iğneyi yaparken.benim ağlamam gerekirken hemşire ağladı.az daha dursaydim hayat hikayesini anlatırdı heralde.

yaz stajındayım. bi amca geldi akciğer röntgeni çekicem amca üstünde metal varsa çıkar onları dedim. içeri gittim hastanın girişini yapıp döndüm baktım amca t shirtü yarıya kadar çıkarmış amca o çıkmıycak diyorum çıkarıyo amca o durucak üstünde diyorum adam tek kolunu da çıkardı kaldı tek kol amca ben sana bunu çıkar demedim ki dedim ve çıkarıp attı. öyle çektim artık sinirden kudurdum ama. ben napacaksam onun beyaz atletini koca göbeğini neden çıkarıyosun yani. bi gün de tomografideyim. beyin çekilcek en fazla 5 dk süren bi çekim. neyse hastayı yatırıp içeri gittim çekim bitti 3 dk falan anca sürdü galiba. sen ne ara uyuya kaldın. hastayı içerden çıkarıyorum amca geçmiş olsun çekim bitti dedim amcada ses yok. amca kalkabilirsin diyorum ses yok. lan adam öldü mü acaba diyorum kendi kendime. amcaaa kalk kaalk çekim bitti diye bağırıp dürtükledimde hee dedi içime bi su serpildi

hastane de değil ama ambulansta yaşadığım bir olaydır bi gün futbol maçında sakatlanmıştım ambulansa aldılar damar yolu felan açıyorlar bende gidiyoruz sanıyorum kendi kendime dedim ne güzel ambulans yapmışlar hasta hiç gittiğini fark etmiyor diye o sırada hemşire şoföre seslendi hazırız hareket edebiliriz diye

bugün gözüme iğne yaptılar, korkunçtu

koridora sıçmak. gerçek bu. (bkz: şişli etfal'de ayakta sıçan teyze) link

3.sınıftayım daha stajyerliğimin ikinci ayı falan verdiler beni yoğunbakıma 16 17 yaşlarında çocuğum daha bilenler vardır yoğun bakımda hastaları genelde uyuturlar hastaneye o psikolojiye daha yeni alışıyorum bir an hastaları öyle uyurken görünce korku girdi bana hastaların yanında arkamı dönmüyordum bir anda canlanır kolumdan çeker diye ulan adam makinaya bağlı nefes alıyo kafamdan senaryolar uyduruyordum bir günde öğle yemeğinden dönüyoruz 5 numaralı yatakta hastanın altını temizliyorlar damaryolu falan çıkmış ortalık karışık meğer hasta ex olmuş ilk defa o zaman dedemden sonra ölmüş bir insan gördüm benim için garip olan tarafı hastayı yeşil bir ceset torbasına koyuyorlardı bunu çok garipsedim çöp torbası gibi tepeden bağladılar bedenen hayata dair hiçbir vasfı kalmadı insan isterse dünyayı yönetsin isterse kendi çöplüğünü sonu aynı 2 metre bez on karış toprak işte bunu o zaman aklıma kazıdım

bir keresinde teyzem'i ziyarete gittiğimde yaşlı bir dayı benden su almamı istedi. gittim aldım geldim. odasına bırakırken "hık" dedi gitti adam. bayağı ilginç bir olaydı bu.

ilköğretimde hastanelerde çok sürünmüştüm, yine bir gün hastanedeyiz. fotokopi çekilmesi gerekti ben gittim çektirip geldim ama annem ortalarda yok. sağa bakıyorum yok, sola bakıyorum yok. ben diyorum "annem kayboldu, annemi getirin bana, anneeeaağ" diye bağırmaya, ağlamaya başladım. meğersem kadın kantine su almaya gitmiş, az daha kalsın anons yaptıracaktım. rezil olmuştum...

benim hastanede yasadigim en garip olay şudur abiler: arkadaşin abisi ameliyat olmuş refakatçi kalıyoruz neyse gece oturduk kalktık havalandırma çıktık sigara içtik derken yorulmuşuz uyumaya çalışıyoruz ama refakatçi yatağı yok bilenler bilir bezm-i alem hastanesinde pencere mermerden çok kalindir ben oraya yattım arkadaşımda montlarimiz üstüne yere doktorların visit dedikleri bir olay var sabahın köründe odaları basıp hastalar hakkında bir şeyler geveliyorlar beni görünce baş doktor yanındakilere bu niye burda yatıyor uyandırın şunu demişti sonra daha ilerleyince arkadaşımı gördü ben uyandım tabi hemen ama yüz yılın utancını yaşamıştım

elimde ilik parçaları var bi elimde şişede digerinde kagidin üstünde lamlarda doktor hangisinin nereye gidecegini soyledi ama daha kapıdan çıkamadan unuttum sonra kimseye bişey de diyemem o kadar yorgundum ki asansörün önünde üc tur kendi etrafimda donunce hatirladim unuttugunuz bisey olursa 3 tur dönün

dişten dolayı yüzümde enfeksiyon vardı. o halde büte gidiyodum tabi. ama çok şiş değildi. sınavdan sonra biraz uyuyayım dedim. bi uyandım nefes alamıyorum. sol tarafım komple şişmiş. burnumla düz olmuş neredeyse. burnumun üstü falan da şiş. ama cidden acıdan nefes alamıyodum. yurda ambulans çağırdılar. gelmiş sağlık görevlisi, yüksek sesle ismimi soruyor. benim üst dudak alt dudağa yapıştığı için konuşamıyorum. telefonu çıkarıp mesaj bölümüne "ne bağırıyon hoca, yüzüm şiş, sağır değilim" yazdım. işte niye böyle oldu niye hastaneye gitmedin falan böyle saçmaladı. o soruyor ben yazıyom. sonra e hadi neyse, gidelim bakalım hastaneye dedi pic. sanki babasının evi. naz yapıyo gavat. neyse gittik hastaneye aynı mesajları doktora da yazdım. bu şerefsizin oğlu üst dudağın sol tarafına enjektörü soktu. ulan enfeksiyon var nasıl müdahale edersin. enfeksiyon bi akıyo ki ama. allah diye bağırdı doktor. koştu pamuk getirdi tıka akmasın diyo. yuttuğun an ölürsün diyo. bi de galoş getirmiş buna da tükür diyo gavat

laborant abimizin biri idrar tahlili kabını ağzına kadar doldurup getiren amcaya keşke çok az dudak payı bıraksaydın dayı demişti

staj yaptığım yoğun bakım servisindeki hasta alzheimer hastasıydı ona her tedavi yapmaya gittiğimde "biz seninle geçen bayram ortak kurban aldık sen benim paramı hala vermedin" deyip beni kovuyordu

anahtar kelimeler - şişli etfal hastanesi,teyze,sıçmak,bune amk

penguen gibi yaklaşip senin numara kac evladim diyen teyzeler eger seni begenmişse çocuguna yigenine yamamaya çalişirlar boşandim ben şiddetli gecimlilikden derseniz uzaklaşir.

amcanın biri dışkı tahlili yaptıracaktı. geldi kızım bunu nasıl yapıcaz dedi. anlattırdı ve gitti. hüzünlüyüm amcaya nasıl sıçılır dersi verdim :(

bir teyze geldi ilacli tomografi çekilecek, neyse teyzenin damayolunu açıyorum bu başladı sohbete kaç yasindasin, erkek arkadaşın var mi ya teyze sen hastsn hasta yok teyze erkek arkadaşım falan yok ben bunu dediğim gibi oğlum bu hastanede bu bölümde yatıyor dedi istersen gel bi gör dedi.teyze ben evlilik düşünmüyorum dedim. zaten sen oğlumu istemezsin dedi okumuş akıllı bir kizsin ben öylesine dedim. o zaman ne diye beni oğlunun yanına gönderme çalışıyorsun.

hareketli sperm sayısını saymak adına yaptığımız spermogram denen bir tetkik var. hastaya işlem için gereken kabı uzattım ve: +örneği verdikten sonra en geç 15 dakika içinde kabı geri getirmeniz gerekiyor. -niye, acelen mi var? +tetkikin doğru sonuç vermesi için böyle yapmamız gerekli, o yüzden 15 dakikayı geçirmeyin lütfen. +eee, bu öyle kolay bir iş değil ki ya sen yaparken yardımcı olmayacak mısın? o an resmen başımdan aşağı kaynar sular döküldü ve bunu diyen aklı başında, eli yüzü düzgün 25-30'lu yaşlarda biriydi. ilk kez bir hastama avazım çıktığınca bağırdım, sonra hastane koridorunda ortalık karıştı tabii. ağzının payını aldı ve gitti. hala düşündükçe sinirlenirim.

acildeyim, damardan demir ilacı alıyorum. yan tarafımda yatan teyze kızım damardan kola mı veriliyor sana diye soruyor. damardan kola fikri güzelmiş be teyze :d

(bkz: hastaneye sıçan teyze) bu konuda nirvanadır..

kesin kanserim diye gitmen 60 farklı tahlil yaptırman ve hiçbir şeyin çıkmaması. en garip olay budur bence. o kadar tahlil yaptık bari bi kanser falan çıksa da yaptırdığımıza değsin diyor insan.

endoskopi bölümünde oturuyorum. bir tane hasta var endoskopiye beş dakika kala su içtiğinden işleme alamadılar saati sarktı. bizim arkadaş cıldırdı cünkü bütün program değişti. hasta kenarda yaramazlık yapan cocuk misali sessizce oturuyor, diyeti yüz kere anlatan arkadaş deskte stresli programı ayarlıyor. o sıra elinde çilek dolu kasayla başka hasta yakını geldi.bize çilek getirmiş.onu gören hastalara da ikram etmeye başladı. sıra endoskopisi uzayan elemana uzattı çileği. bizim arkadaş bi hızla ayağa kalktı ve dedi ki allahın varsa o çileği yemezsin teyze.

112 acil’den haber beklemek. şimdi “bunun neresi garip?” diyeceksiniz, diyeniniz olur elbet. öyle işte, garip...

bir keresinde hastanedeym. tam beş dakika boyunca güzel kız görmemiştim. garipti. "buradan sağlıkçı kızlara selam olsun." - killa louis

ben bu gece hayatımda yaşayabileceğim en garip ve en eğlenceli şeyleri yaşadım, yaşıyorum. kuzenimin üstünü değiştirirken tavandaki bir akrebin elini sokması ve ardından uzun gözlemli acil yatışı alması ile başladı gece. yatışın olduğu odada bir hasta beyden trip yedik, konuştuğumuz için “insanların kafelerdeki gibi hastanede konuşmasını anlamıyorum kusacağım artık” şeklinde çok twitterlık bir cümle kurdu. haklıydı da kendisi ama biz onun odadan çıktığını zannettiğimiz için gülüşmelerimize devam ediyorduk. sonra özür dileyince tatlıya bağlandı konu. daha sonra tansiyon hastası bir teyze ve antibiyotik zehirlenmesi olabileceğinden şüphe edilen bir abla geldi ve asıl olaylar burada başladı. fazlasıyla güldüm ve fazlasıyla enerji doldum herkesin uyumu, gece gece kafaların pırıl pırıl oluşu muhteşemdi. en son yüz yogası ve hepimizin bildiği o hava yolu şirketinden iş konuşuyorduk. sonrasında bizim gözlem odasındaki ablalarla kaynaşmamız o kadar ilerledi ki telefon numaralarımızı paylaştık ve kahve sözü verdik. kesinlikle bir akrebin nelere mahal vereceğini tahmin edemezdik. hemşire bizi eyt’den emekli edecekken 3 saat sonra cennet mahallesi karakol sahnesi gibi annem, teyzem, eniştem ve kuzenimin gözlem odasına girişi ile benim mesaim bitti. eğer o iş ve yüz yogasına başlarsam gerçekten hastaneden alınabilecek maksimum verim ile veda ederim geceye. velhasıl anlatınca garip ve komik olmamıştır büyük ihtimalle fakat aşırı farklı ve unutulmaz bir anı olduğu için buraya da bırakmak istedim.

sedyedeyken teyzenin biri beni öpmeye çalıştı

bekleme koltuklarında uyumak yasakmış güvenlik gelip çıkarttı beni. hayır bir de özel hastane içerideki insan sayısı on bile değil. hastalıktan ayakta zor duruyorum sesim tamamen kısıldı kendimi de savunamadım. hani böyle haklıyken haksız duruma düşersin de için içini yer ya tam olarak o haldeyim. parmağımı kıpırdatmaya halim yok yapacağınız işe ya…

Çok derin bi yarayla hastaneye gittik. Hastanede danışmaya gidip ‘plastik cerrahi için bu hastaneye yönlendirdiler, doktorunuz var mı?’ Diye sorduk. Kadın bizi alt kata yönlendirdi. Orada da bir adam ne için gelmiştiniz dedi, yaranın durumunu anlatınca gelin odaya geçip bakalım dedi. Odaya geçtik, adam yaranın üstündeki sargıyı kaldırdı, baya derinmiş dedi. Sonra cımbız gibi bir şey aldı eline, yaramın içine sokup bakmaya başladı ve gerçekten canım yandı, gözüm dolu dolu babama baktım. Babam da adamı durdurdu, canı yanıyor ne yapılması gerekiyorsa bilgi verin dedi. Adam döndü ve dedi ki ‘abi ben doktor değilim, doktorumuz da şu an yok.’ Sonrasında olanlar biraz korkunçtu. Ama hala aklıma geldikçe o adama sövüyorum.

-iyi günler. yenidoğan yoğun bakım ünitesi hangi katta acaba? +yenidoğan derken, çocuk mu? bi hemen altında oturduğu 'danışma' tabelasına, bi gözleri zeka pırıltılarıyla ışıldayan babacan, allahını seversen başka bir şey demen, danışman guzum der gibi bakan adama baktım. -deve abi dedim. yenidoğan deve ünitesi.

oo neler gördü bu gözler ama anlatırsam sağlık bakanlığısı tarafından dava edilebilirim